Antik dönemden günümüze şifa dağıtan su
Bir tarafında Kaz Dağları, bir tarafında antik Alexandria Troas Kenti olan, bir sırtı ormana, diğeri Kuzey Ege’nin eşsiz denizine dayanan Alexandria Troas Termal Otel’in derinlerden gelen mucizevi suyu yüzyıllardır şifa dağıtmaya devam ediyor.
Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Körüktaşı köyü sınırları içinde yer alan tesis, yenilenen yüzüyle konularını ağırlamayı sürdürüyor.
Antik dönemde Troas bölgesinde yaşayanların, Büyük İskender ve askerlerinin, Osmanlı döneminde ise Kanuni Sultan Süleyman’ın gazilerine şifa verdiği ifade edilen tedavi merkezi, Hazreti İsa’nın havarilerinden Saint Paul ve arkadaşlarının yaşadığı bölge olarak da kayıtlara geçti.
Büyük İskender’in komutanlarından 1. Antigonos Monophtalmos’un kurduğu Alexandria Troas Kenti’nin hamamlarının ortasında bulunan Alexandria Troas Termal Otel’in yer aldığı bölge, çok sayıda medeniyete tanıklık etti.
Sıcaklığı 73 derece olan termal su, içeriğindeki demir, kalsiyum ve diğer mineral değerleriyle birçok makaleye konu oldu. Farklı dönemlerde yurt dışındaki bağımsız laboratuvarlarda çeşitli analizler yapıldı.
Termal suyun romatizmal hastalıklar, sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları, solunum yolları ve akciğer rahatsızlıkları, nevrit, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, küçük çocuklardaki lenf adenopati, eklem kireçlenmesi ve bazı kemik tüberkülozları ile ameliyat sonrası rahatsızlıklarda etkili olduğu kanıtlandı.
Böylece termal su, yüzyıllardan bu yana şifa arayanların ilk tercihi oldu.
”Ölüyü dirilten su”
İsa peygamberin havarilerinden Saint Paul’un ölmek üzere olan bir hastayı bu sulara sokarak dirilttiği ve İsa peygamberin mucizesini gösterdiği rivayet edildiği için kaplıcanın suyu halk arasında ”ölüyü dirilten su” olarak biliniyor.
Hibya Haber Ajansı