Prof. Dr. İlhan Tekeli 19. Vehbi Koç Ödülü’nün Sahibi Oldu

Bu haber 27 Şubat 2020 - 14:17 'de eklendi ve kez görüntülendi.

KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER M. KOÇ:

“ATATÜRK’ÜN KOYDUĞU ‘MUASIR MEDENİYET’ HEDEFİNDEN GÖZÜNÜ HİÇ AYIRMADAN, BÜYÜK BİR ŞEVK VE İNANÇLA ÇALIŞMALARINA DEVAM EDEN, ÜRETEN, ARAŞTIRAN, GENÇLERE IŞIK TUTAN HOCALARIMIZ DA VAR. İŞTE BUGÜN, HEP BİRLİKTE, BÖYLE BİR AKADEMİSYENİ ÖDÜLLENDİRECEĞİZ.”

Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl kültür, eğitim ve sağlık alanlarından birine verilen Vehbi Koç Ödülü bu yıl kültür alanında “sosyal bilimler ve şehircilik” üzerine yaptığı önemli çalışmalar ile Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin oldu. 19. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibini bulduğu törende konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Maalesef gerek ülkemiz, gerek dünyamız fevkalade zor bir dönemden geçiyor. Bir yanda bölgesel sorunlar, mülteci krizi, iklim değişikliği; diğer yanda demokrasi ve insan haklarını tehdit eden rejimler, zaman zaman geleceğe dair ümitlerimizi azaltıyor, bizi karamsarlığa ve endişeye sevk ediyor. Ülkemizde de gençlerimiz tarihi seviyede bir işsizlik sorunu ile mücadele ederken çok iyi yetişmiş, vasıflı birçok genç de maalesef hayatlarını başka ülkelerde kurmanın ve kazanmanın yolunu arıyor. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen, Atatürk’ün koyduğu ‘muasır medeniyet’ hedefinden gözünü hiç ayırmadan, büyük bir şevk ve inançla çalışmalarına devam eden, üreten, araştıran, gençlere ışık tutan hocalarımız da var. İşte bugün Vehbi Koç Ödülü’nü böyle bir akademisyene takdim edeceğiz” diye konuştu. Prof. Dr. İlhan Tekeli ise konuşmasında “Yaşamın üreterek, gerektiği yerde direnerek toplumda kendine bir yer açmak ve bu yolla anlam üretebilmek çabası olduğunu düşünüyorum. Bu yaşam, özgür olarak gerçekleştirildiğinde onurlu yaşam haline geliyor” dedi.

Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 51 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yıl “kültür” alanındaki sahibi, Koç Ailesi üyelerinin ve konukların katıldığı törende açıklandı. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu; Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın başkanlığını yaptığı Seçici Kurul’un önerdiği 3 aday arasından, “sosyal bilimler ve şehircilik” alanlarına önemli katkıda bulunmuş, gençlere örnek olan çalışmaları ile 19. Vehbi Koç Ödülü’ne Prof. Dr. İlhan Tekeli’yi lâyık gördü. Prof. Dr. İlhan Tekeli, 19. Vehbi Koç Ödülü’nü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un elinden aldı.

Türkçe’de, şehircilik ve sosyal bilimleri kapsayan geniş bir alanda en fazla referans alan akademisyenlerden biri olan Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin şehir planlama, bölge planlama, sosyal sistemler, makro-coğrafya, yerel yönetimler, iktisadi politikalar, iktisat tarihi, şehir tarihi, belediye tarihi, eğitim planlaması, bilim felsefesi ve tarih yazıcılığı konularında 660’ı aşkın bilimsel yazı ve bildirisi bulunuyor. Bilimsel yazıları Tarih Vakfı Tarafından 26 cilt halinde yayınlanan Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin adını taşıyan vakıf da farklı dönemlerden öğrencilerinin de katkılarıyla Şubat 2018’de kuruldu. Yerleşmelerin gelişim ve dönüşümünü anlamak, kent yaşamının ayrılmaz parçaları olan insan hakları, demokrasi ve yaşam kalitesinin gelişmesi konularında önemli çalışmalar yürüten İlhan Tekeli Vakfı, aynı zamanda Ankara’da İlhan Tekeli Şehircilik Bienali’ni düzenliyor.

Ömer M. Koç: “Vakfımızın kendine vazife edindiği üç temel faaliyet alanından birisi ‘kültür’.”

İş Sanat Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ödül töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, ‘’Kurucumuz Vehbi Koç hayır faaliyetleri ile ilgili kendi felsefesini, bizlere miras olarak bıraktığı ‘vedia’ metninde çok sarih bir şekilde anlatmış. Arapça ‘emanet etmek’ demek olan ‘ved’ fiilinden gelen ‘vedia’, bizim dilimizde ‘emanet edilen şey’ anlamında kullanılıyor. ‘Vedia’yı okuduğunuzda kurucumuzun da bu yola ‘üstüme vazife’ diyerek çıktığını görüyoruz. Vakfımızın kendine vazife edindiği üç temel faaliyet alanından birisi de ‘kültür’. 1980 yılında ülkemizin ilk özel müzesi Sadberk Hanım Müzesi ile başlayan kültür yatırımlarımız sırasıyla VEKAM, AKMED, ANAMED, Arter ve Meşher’in de hayata geçirilmesiyle bugün gayet geniş bir alana yayılmış durumda. Ailemizin bu alandaki hizmetleri Vehbi Koç Vakfı ile sınırlı değil: Rahmi M. Koç Müzeleri ve Pera Müzesi her yıl çok önemli sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor; çocuğu, genci ve yaşlısıyla halkımıza fevkalade geniş bir kültür hizmeti sunuyor. Üç yılda bir kültür alanında verdiğimiz Vehbi Koç Ödülü’nü de bu alana yapılan önemli bir katkı olarak düşünebiliriz.”

Ömer M. Koç: “Kendi alanlarında tüm dünyada tanınan, saygı duyulan bu değerli bilim insanlarını ülkemizde daha geniş bir kesime tanıtabilmek ve gençlere örnek gösterebilmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz.“

“Bugüne kadar kültür alanında verdiğimiz altı ödülün dördünün konusu ‘kültürel ve tarihi miras’ idi. Bu başlık altında, 2002 yılından bu yana, Topkapı Sarayı Müzesi dışında, çok kıymetli üç akademisyen ödülümüzün sahibi oldu. Kendi alanlarında tüm dünyada tanınan, saygı duyulan bu değerli bilim insanlarını daha geniş bir kesime tanıtabilmek ve gençlere örnek gösterebilmekten çok büyük bir gurur memnuniyet duyuyoruz“ diyen Ömer M. Koç şöyle devam etti: “Tam burada ‘gençlere örnek olmak’ konusunun altını çizmek istiyorum: Maalesef gerek ülkemiz, gerek dünyamız fevkalade zor bir dönemden geçiyor. Bir yanda bölgesel sorunlar, mülteci krizi, iklim değişikliği; diğer yanda demokrasi ve insan haklarını tehdit eden rejimler, zaman zaman geleceğe dair ümitlerimizi azaltıyor, bizleri karamsarlığa ve endişeye sevk ediyor. Ülkemizde de gençlerimiz tarihi seviyede bir işsizlik sorunu ile mücadele ederken çok iyi yetişmiş, vasıflı birçok genç de maalesef hayatlarını başka ülkelerde kurmanın ve kazanmanın yolunu arıyor. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen, Atatürk’ün koyduğu ’muasır medeniyet’ hedefinden gözünü hiç ayırmadan, büyük bir şevk ve inançla çalışmalarına devam eden, üreten, araştıran, gençlere ışık tutan hocalarımız da var. İşte bugün Vehbi Koç Ödülü’nü böyle bir akademisyene takdim edeceğiz.”

Prof. Dr. İlhan Tekeli: “Vehbi Koç’un yaşamı ve ortaya koyduğu eserin Cumhuriyet’in bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyorum.”

Prof. Dr. İlhan Tekeli törende yaptığı konuşmada, “Bu ödülün Vehbi Koç adını taşımasına özel bir önem veriyorum. Vehbi Koç’un kendisinin ve projesinin öyküsünü yaptığım çalışmalardan çok yakından biliyorum. Vehbi Koç’un yaşamı ve ortaya koyduğu eserin cumhuriyetin bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Cumhuriyet’in okullarında yetişmiş, onun değerlerini benimsemiş bir kişi olarak bu ödül bana çok sıcak geliyor, içimi ısıtıyor. Kendisini saygıyla anıyorum” dedi. Konuşmasını yaşadığı düşünce macerasının kendisini nasıl bir yaşama bakış noktasına taşıdığını özetleyerek tamamlayan Prof. Dr. İlhan Tekeli, “Geldiğim bu noktada yaşamın üreterek, gerektiği yerde direnerek, toplumda kendisine bir yer açmak ve bu yolla bir anlam üretebilmek çabası olduğunu düşünüyorum. Bu yaşam, özgür olarak gerçekleştirildiğinde onurlu yaşam haline geliyor. Bu nedenle iç dünyamda ne kadar özgür kaldığımı, hafızamın kapılarını başka görüşlere ne kadar açık tuttuğumu, dıştan gelen telkinlere ne kadar katıldığımı yahut katılmadığımı sürekli olarak sorguluyorum. Önümde geçmişten başka bir şey kalmadı düşüncesine düşmemek için de sürekli yeni projeler üretmeye çalışıyorum. İnsanların yaşamdaki anlamlılık arayışı içinde geldiği noktalar farklı oluyor ve olacak demokratik toplum böyle bir şey. Herkese anlamlı ve mutlu yaşamlar dileğiyle konuşmamı bitiriyorum.”

Prof. Dr. İlhan Tekeli Hakkında:

Prof. Dr. İlhan Tekeli, 1937’de İzmir’de doğmuştur. İlk ve orta eğitimini İzmir’de almıştır. 1960 yılında İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitirmiştir. 1964’te ODTÜ’de, 1966’da Pennsylvania Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisansını, 1968’de ise İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı’nda doktorasını tamamlamıştır. 1970 yılından emekli olana kadar ODTÜ’de öğretim üyeliği yapmıştır. Türkiye Tarih Vakfının kurucularındandır ve ilk on yıl yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır. Bilim Akademisi Derneği’nin kurucuları arasında yer almıştır. 1999 yılında Mustafa Parlar Eğitimde Üstün Başarı, 2006 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü’ne layık görülmüştür. 2009 yılında TASAM Stratejik Vizyon Ödülü, 2014 yılında TMMOB Mimarlar Odası Mimarlığa Katkı Ödülü, 2016 yılında Sakıp Sabancı Sosyal Bilim Uluslararası Araştırma Ödülü, 2019 Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin İzmirdeniz projesi dolayısıyla verdiği jüri özel ödülünü almıştır. İstanbul, Ankara, İzmir, İzmit, Belediyeler Birliği’nin de aralarında bulunduğu birçok yerel yönetim ve farklı ölçekteki kurumlarda danışmanlıkları bulunmaktadır.

Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin farklı dönemlerden öğrencilerinin de katkılarıyla Şubat 2018’de İlhan Tekeli Vakfı kurulmuştur. Vakıf, yaşam kalitesi, sürdürülebilirlik, katılım ve yönetişim, yenilikçilik anahtar kelimeleri ışığında bilimsel araştırma, bilimsel toplantı, yayıncılık, eğitim ve öğretim konularında faaliyette bulunmak üzere kurulmuştur ve bugüne kadar farklı konularda söyleşi ve toplantılarla çalışmalarına başlamıştır. (http://ilhantekelivakfi.org/hakkimizda/).

Vehbi Koç Vakfı Hakkında:

Türkiye’nin sanayi duayeni merhum Vehbi Koç tarafından 17 Ocak 1969’da kurulan Vehbi Koç Vakfı, kuruluşunun 50. yılında Türkiye’ye kazandırdığı onlarca eserin ve on binlerce öğrenciye verdiği desteğin haklı gururunu yaşıyor. Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak kurulduğu günden itibaren çağdaş ve gelişen bir Türkiye’ye katkı sağlamak amacıyla; eğitim, sağlık ve kültür alanlarında toplumun yaşam kalitesini yükseltecek öncü ve örnek hizmetler sunmaktır. Bugüne kadar Türkiye’ye eğitim sağlık ve kültür alanlarında birçok kurum kazandırmış ve yüzlerce projeye destek vermiş olan Vehbi Koç Vakfı’nın 50 yılda burs vererek destek olduğu öğrenci sayısı 50 bini aştı.

Vehbi Koç Ödülü Hakkında:

2002 yılından bu yana eğitim, sağlık ve kültür alanlarında verilen ve topluma değer katan, örnek olan hizmetleri tanıtmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan Vehbi Koç Ödülü, 100.000 dolarlık değeri ile Türkiye’de tesis edilmiş en büyük maddi ödül olma özelliğini taşıyor.